Konforlu İlişkiler
- Cansu Coşkun
- 4 Ağu 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Ağu 2020
Sosyal varlıklar olarak bizler ilişkilerden besleniriz; ilişkileri besleriz. Herkesin derin ve anlamlı duygusal bağlara ihtiyacı vardır. Hayatta sorumluluğunu aldığımız roller ve bizlere atanan roller üzerinden kendimizle ve diğerleriyle ilişkimizi sürdürürüz. Evlat olmak, ebeveyn olmak, kardeş olmak, arkadaş olmak, hayat arkadaşı olmak, aynı iş yerini paylaşmak, aynı yaşam alanını paylaşmak ve daha nice örneklerini çoğaltabileceğimiz birden çok sosyal rolü üstleniriz. Bu roller kimi zaman bizleri zorlarken kimi zaman üzerine düşünmeye, emek vermeye ve rolü sürdürmeye dair istekli oluruz. Peki bu isteği belirleyen unsurlar nelerdir?
Varoluş biçimiyle insanın olduğu haliyle kabul görmeye ve değerli hissetmeye ihtiyacı vardır. Yakın ilişkilerde bu kabul ve değerlilik hissi ne kadar yeterli olursa, kişilerin konforlu hissetmeleri de o denli öngörülebilir olur. Birçok kişinin kabul görmek ve onaylanmak adına kendi normları dışına çıktığı, ‘anormal’i ‘normal’ olarak benimsemeye çalıştığı dönemleri olmuştur. Kişiler böyle zamanlarda diğerlerine uyumlanmaya gayret ederken çoğunlukla gerçek benliklerinden uzaklaşmış olarak bulurlar kendilerini.
Tam da bu noktada konforlu ilişkiler bizlere kendimiz olabildiğimiz alanları sağlar. Yargılanmayacağını bilmek, her türlü duygunun kabul edilebilir olduğunu bilmek, zorunluluk hissetmemek, duygusal olarak güvende hissetmek ve bulunduğun rolde yeterince iyi olduğunu hissetmek konforlu ilişkilerin sinyalleri olabilir. Konforlu ilişkiler, duygusal olarak ortak bir zeminde buluşmayı, karşılıklı anlayışı ve kabulü içerir.
Bu tür güvenli ve içinde ‘yeterince iyi’ hissedilen ilişkiler, kişilerin güvenli alanlarının bir parçası olur. Buradan yola çıkarak, konforlu ilişkilerin öz-değerin artmasına, kişisel gelişimin desteklenmesine ve cesarete yardımcı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bir başka deyişle, konfor alanınızın dışına çıkarken size eşlik eden ilişkiler, konforlu ilişkilerinizdir.

Konforlu alanınızın dışına çıkma cesareti gösterdiğinizde (yeni kararlar almak, hayat akışını değiştirmek, iş değiştirmek, şehir değiştirmek, yeni bir ilişkiye başlamak, ilişkiyi sonlandırmak vs.) hangi ilişkilerinizden size eşlik etmesini beklersiniz?
Bir şeyi gerçekten istemediğinizde bunu karşınızdakine söylemek konusunda nasıl hissediyorsunuz?
İçinde bulunduğunuz hangi ilişkilerde gerçekten istemediğiniz bir şeyi söylediğinizde kabul ile karşılaşıyorsunuz, hangilerinde psikolojik baskı ile karşılaşıyorsunuz?
Peki siz, hangi ilişkilerinizde ‘hayır’ı duymaya dair daha kabulkârsınız?
Hangi ilişkilerinizde olduğunuz halinizle yeterli hissediyorsunuz?
Bu ve benzeri ilişkisel sorulara verdiğiniz cevaplar konforlu ilişkilerinize dair ipuçları verebilir. Etkileşimde bulunduğunuz alanların çeşitliliğinden ziyade, bu alanlarda hissettiğiniz konfor ihtiyaç duyulan duygusal bağlılığı sağlar. Şunu da söylemekte fayda var; duygusal doyuma ulaşılan ilişkilerde çoğunlukla tarafların sağladığı ve algıladığı konfor birbirine çok yakındır. Bir nevi konfor sağlama motivasyonumuz ile konfor hissetme derecemiz birbirini besler. Unutmamak gerekir ki konforlu veya konforsuz her ilişkide karşılıklı duygusal alışverişin eşit ölçüde payı vardır.
Comentarios